Köpeklerde en sık rastlanılan hastalıklardan birisi, parvovirüs enfeksiyonu olarak bilinir. Ancak evcil hayvan sahibi dostlarımızın birçoğu halen parvo nedir sorusunun cevabını da merak edebilmektedir. Çünkü genellikle küçük dostunuzda bu rahatsızlık ile karşılaşmadığınız sürece rahatsızlık ile ilgili geniş bir bilgiye de sahip olmayabilirsiniz.
Parvo virüs nedir sorusunun cevabı kapsamında köpekler açısından en ciddi virüslerden biri olarak zor bir mücadele gerektiren bir virüs olduğu ifade edilebilir. Parvovirüs veterinerlikte kısaca parvo olarak adlandırılır. Aşı gibi yöntemler ile kolaylıkla giderebilme imkanı bulunsa da köpek sağlığı için kısa sürede hızlı bir tehdit oluşturabilmektedir. Çünkü önlem alınmadığında ortaya çıkan virüsün geliştirdiği enfeksiyon, kolaylıkla yok edilemez ve çok dayanıklıdır. Bu nedenle parvovirüs köpekler için büyük bir tehdit oluşturur.
Parvo Hastalığı Nedir?
Köpeklerde parvovirüsü nedeniyle çok sık görülen bir hastalık olması hasebi ile parvo hastalığı nedir sorusu için detaylı bir cevap verilebilir. Bu hastalık, parvo virüsünün özellikle yavru köpeklerde bağırsak epiteli ve kalp kası gibi noktalara yerleşerek hızlı bir şekilde çoğalması ve kolay bir yayılım ile salgınlar oluşturması problemidir. Genel olarak köpek kanlı ishal hastalığı şeklinde de adlandırılan bu hastalık, DNA’lı bir virüsün etken olması ile ortaya çıkar.
Parvovirüs olarak adlandırılan virüs, çok zor koşullara karşı açık dünyada 1 yılın üzerinde bir süre yaşamına devam edebilmektedir. Hatta bu sayede virüs çok kolay bir şekilde çoğalma gösterir ve yayılımını arttırabilir. Yaşam ve çalışma alanlarında dezenfektan maddelere karşı dirençli bir yapısı bulunduğu için ve uygun şartlarda genetik değişim geçirebildiği için de tüm dünyada salgınlara karşı mücadele edilen bir virüstür.
Hastalık genellikle dışkı yoluyla bulaşan bir hastalık çeşididir. Çoğu zaman da direkt temas yolu ile bulaşmak yerine dışkının temas ettiği bir materyal veya gıda üzerinden bulaşma görülür. Kontamine olmuş materyaller ve gıdalar özellikle ağız yolu ile vücuda girdikten sonra parvovirüs köpeklerin kanında çok hızlı bir şekilde çoğalma gösterir. Bu hızlı çoğalma sürecinde canlının birçok organına yayılma gösterdiği için de ağır belirtiler ile kendini ortaya koyar.
Parvo Belirtileri
Dünya genelinde yapılan tüm çalışmalar ile birlikte yaygın bir şekilde belirlenmiş parvo belirtileri arasında öncelikli olarak klinik belirtiler göz önünde tutulur. Köpeklerde distemper (gençlik hastalığı) veya kedilerde bilinen şekli ile kedilerde gençlik hastalığı gibi rahatsızlıklarda da benzer belirtiler yer alır. Bu nedenle hastalıklar birbiri ile karıştırılabilir. Klinik belirtilerin ortaya çıkışında vücuda giren virüsün miktarı, yaşam koşulları, evcil dostumuzun bağışıklık sisteminin ne kadar güçlü olduğu ve virüsün yaşadığı genetik değişimler etkili olur.
Parvo nedir ve belirtileri nelerdir sorusu için özellikle köpeklerde yaklaşık 3-7 gibi bir kuluçka süresi ardından belirtiler ile karşılaşır. Enfeksiyon yaşayan bir köpekte en net belirti yorgunluk olarak ortaya çıkar. Bu durumun hemen sonrasında kademeli veya bir arada olacak şekilde
- İştah kaybı yaşanır ve ateşin yükselmesi ile karşılaşılır.
- Enfeksiyon ilerlemeye başladıkça kusma ve kanlı ishal gibi problemler görülür.
- Tedaviye başlanmadığı süreçte kalp ritminde artış ile karşılaşılırken, hipotermi yani çok düşük ateş görülebilir.
- 8 aydan küçük yavru köpeklerde miyokarditis yani kalp kası iltihabı ile karşılaşılabilir.
- 12 haftadan küçük yavrularda rahatsızlık çok şiddetli bir şekilde yaşanırken, klinik belirtiler ortaya çıkmadan ölüm ihtimali dahi görülebilir.
- En yaygın belirtiler arasında aralıklı salya, çok sulu ve durdurulamayan ishal, gözlerin çökmesi ve solunumun güçleşmesi gibi sorunlar yer alır.
Parvo hastalığı için tanı konulabilmesi açısından bugün hastalık belirtilerinin bulunduğu evcil dostlarımızda belirli testler uygulanmaktadır. Bu testlerde gaita antijen tarama testi yöntemi tercih edilirken, testin sonucunun parvo pozitif olması ile birlikte tedavi ihtiyacı bulunduğu ortaya çıkar. Çünkü test sonucu pozitif olduğunda son aşının ne zaman yapılmış olduğu hiç önemli olmadan problemin aşı kaynaklı olmayıp, hastalık kaynaklı olduğu net bir şekilde tespit edilmektedir. Buna göre de görülen belirtiler de göz önünde tutularak, tedavi yöntemlerine geçilir.
Parvo Tedavisi
Parvo virüs çok bulaşıcı bir yapıya sahiptir ve bu anlamda köpekler için önlem amaçlı mutlaka zamanında aşı uygulaması gerçekleştirilmesi gerekir. Leylek Vet Veteriner Kliniği olarak parvo tedavisi için kliniğimizde hem aşı uygulaması hem de hastalığın farklı evrelerine göre gereken tedavi uygulamaları ile sizlere destek verilmektedir. Patili dostlarımızın sağlığını koruyabilmek ve hastalık sonrasında yeniden sağlıklarını kazanabilmeleri açısından birçok noktaya da dikkat ederek ilerleme elde etmek önemlidir.
Parvo aşısı 1967 yılında virüsün keşfedilmesi sonrasında üzerinde çalışma yapılmış bir ilaçtır. Parvovirüsün köpeklerde kısa sürede çok önemli bir sağlık tehdidi oluşturması sonrasında aşı üzerinde çalışmalar gerçekleştirilmiş ve başarılı sonuçlar elde edilmiştir. Ancak bugün halen çok zor bir mücadele gerektiren bu hastalık için aşının düzenli bir şekilde uygulanması ile başarı elde edilebilir. Hatta buna rağmen de riskin ortadan kaldırılması imkanı elde edilememiştir. Çünkü virüsün mevcut olduğu durumda genç veya yetişkin tüm köpeklerde rahatsızlık halen görülmektedir.
Aşı düzenli bir şekilde takvime uygun olarak takip edildiğinde, uygulama hastalık riskini çok düşük bir seviyeye çekmektedir. Yani parvo tedavisi için öncelikle aşılanma üzerinde durmak ve aşıları düzenli bir şekilde yaptırmak gerekir. Özellikle genç ve aşısız köpeklerde parvovirüs hızlı ve ciddi bir rahatsızlık ortaya çıkarabilir. Çünkü virüs hücrelerde hızlı bir bölünme ve çoğalma gösterirken, sindirim sistemini ve kemik iliğini çok ağır bir şekilde etkiler.
Parvo virüs aşısı köpeklerin kanlı ishal hastalığı karşısında korunmasını sağlayan bir yapıya sahiptir. Aşı, “Canine Parvovirus Tip-2 (CVP-2)” aşısı olarak adlandırılan bu virüsün 2. kademedeki en ölümcül varyantına karşı etkili olmaktadır. Ülkemizde virüsün diğer varyantlarına uygun bir şekilde modifiye edilmiş aşçılar sayesinde de vücudun bağışıklık kazanması şansı ortaya çıkmaktadır.
Köpeklerde parvo tedavisi açısından ise enfeksiyon ile karşılaşılmış evcil dostlarımızla net bir tedavi yöntemi uygulaması bulunmamaktadır. Enfeksiyon durumunda köpek vücudunun virüsler ile savaşması açısından desteğe yönelik bir tedavi sistemi yer almaktadır. Bu tedavi sistemi içerisinde kliniğimizde profesyonel hekimler tarafından reçete edilerek kullanılacak ve takip edilecek şekilde serum ve kusma önleyici ilaçlar kullanılır.
Tedavinin ev ortamında devam edebilmesi için özel bir beslenme programı çıkarılabilir ve elektrolit dengesini sağlayabilmek açısından bazı metotlar önerilebilir. Bazen bakteriler ile birleşen ve hücreleri ele geçiren virüsler kan dolaşımı içerisinde hızlı bir sirayet gösterebilir. Bu gibi durumlarda da antibiyotik tedavisi uygulaması ile vücudun korunması sağlanır. Virüsün enfeksiyon tedavisinde genellikle köpeklerin 1 hafta kadar klinikte yatılarak tedavi edilmesi daha sağlıklıdır.
Virüsün vücutta ne kadar birikme gösterdiği ve hangi belirtileri ortaya çıkardığı hastalığın ciddiyetini belirler. Belirtiler ortaya çıktıktan sonra da 1-3 gün arasındaki süreci güçlü bir şekilde takip etmek ve bu süreçte ani ölümleri ön tedavi ile durdurabilmek mümkündür. Leylek Vet Veteriner Kliniği olarak bu hastalıkta genellikle klinikte yoğun bakım ile takip ettiğimiz dostlarımızın çok yüksek oranda hayatta kalma başarısı gösterdiğini ifade edebiliriz. Tedavinin başarılı olmasında özellikle erken teşhis ve belirtileri erken bir şekilde fark etmek çok önemlidir.
Tıbbi olarak hastalık belirtilerinin görüldüğü bir köpekte hastalığın 4 haftadan uzun sürmeyeceği kabul edilmektedir. Yani eğer evcil dostunuz bu hastalığa yakalanmış ise en fazla 4 hafta sonrasında ya iyileşmiş durumda ya da hayatını kaybetmiş durumda olacaktır. Tedaviye başlandığında da eğer tedaviye cevap verirse, 4 hafta sonunda virüsün vücuttan tamamen temizlendiği kabul edilebilir.
Kedilerde Parvo
Parvovirüs köpekler için ön plana çıkan ve onlarda kanlı ishal hastalığı gibi bir hastalığa neden olan önemli bir mikroorganizmadır. Fakat bu problem kedilerde parvo şeklinde de değişen belirtiler ve sonuçlar ile ortaya çıkabilmektedir. Bu hastalık kedi bulaşıcı enteriti ve kedi panleukopenia virüsü olarak bilinen FPV kısaltmalı kedi parvovirüs mikroorganizmasının oluşturduğu enfeksiyondur.
Genellikle aşılanmamış kedi yavrularında yüksek bir ölüm oranı ile kendini gösteren bu virüs hastalığı, veterinerlik tarihinde bir virüs nedeni ile görülen ilk kedi hastalığı olarak kabul edilir. Dış ortam koşullarında çok uzun süre yani birkaç yıl hayatta kalabilen parvovirüs dezenfektanlara karşı dirençli olduğu için de kedilerde fekal veya oral temasla bulaşma gösterebilir. Çoğu zaman bulaşma gerçekleşmiş yiyecek kapları, ekipmanlar ve giysilerden yayılırken; enfeksiyon kapan bir kedi 6 hafta gibi bir süre virüsü ortaya yaymaya devam edebilir.
Kedilerde genellikle 5-10 gün arasındaki kuluçka süresi ardından parvovirüs etkisi görülürken, enfeksiyon bulaşan kedilerde belirtiler de köpekler ile benzer bir yapı ortaya koyar. Çünkü yaygın şekilde kusma, ishal, hızlı ölümler, ciddi bir hasar ile birlikte kemik iliği ve lenf bezlerinde problemler, yüksek ateş ve iştah kaybı yaşanabilir. Kedilerde bu problemin tedavisi için spesifik bir yöntem bulunmasa da iyi bir izolasyon ile birlikte bulaşıcılığı engelleyerek bol sıvı tüketimi sağlanmalı ve iyi bir bakım uygulanmalıdır. Leylek Vet Veteriner Kliniği olarak özellikle antibiyotik ilaç reçeteleri ile ve doğru bir beslenme programı ile ilerleyen dönemde de aşı takibi ile problemi engellemeyi sağlayabiliyoruz.
Köpeklerde Parvo
Oldukça bulaşıcı bir yapıya sahip olması ile birlikte köpeklerde parvo dış ortama dirençli yapısı ile kanlı ishal problemi görülmesine neden olabilir. Öyle ki hamile bir dişi köpeğe virüsün bulaşması sonrasında virüs gelişen fetüsü ve yavruları dahi etkileyebilir. Bununla birlikte yavru köpeklerde çok daha ölümcül olurken, popülasyona dahi etki edebilir.
Köpeklerde benzer bir şekilde görülen distemper rahatsızlığı ise parvovirüs ile karıştırılsa da aslında Canine Distemper yani köpek gençlik hastalığı olarak adlandırılır. Bu hastalık da çok bulaşıcı ve ölümcül bir yapıya sahip olurken, yine hastalık için geliştirilmiş aşının düzenli uygulanması önemlidir. Distemper rahatsızlığında 40 derece civarında bir ateş, gözlerde kızarma ve burunda sulu bir akıntıyla karşılaşılabilir.
Köpeklerde gençlik hastalığı tedavisi için de bugün geliştirilmiş net bir yöntem bulunmasa da belirtileri hafifletmek için klinik tedavi uygulanır. Genellikle klinikte yoğun bakım ile birlikte sürdürülen tedavide başarılı sonuç elde edilmesi mümkün olsa da koruma çok daha önemlidir. Yani aşıların rutin yapılması ve hastalık bulaşan köpeklerin izolasyonuna dikkat etmek gerekir. Benzer bir yapıya sahip olan parvo hastalığında da Leylek Vet Veteriner Kliniğimizde köpeğinizin ve kedinizin parvo virüs aşısı uygulamalarını takvime uyumlu bir yaptırabilirsiniz.
Faydalı Linkler:
- Acil Veteriner Kliniği olarak hizmet veriyoruz.
- Evcil Hayvanlar Hakkında Bilgi dolu youtube kanalımızı ziyaret etmeyi unutmayın!
- Veteriner Ücretleri hakkında bilgi almak için sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.
- Kedi Aşı Takvimi sayfamızı inceyeleyerek aşılar hakkında bilgi sahibi olabilirsiniz.
- Kedi Aşı Fiyatları sayfamızı inceleyebilirsiniz.
- Veteriner Doğum Ücreti sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.
- Kedi Kısırlaştırma Fiyatı sayfamızı ziyaret edebilirsiniz.